14 Aralık 2009 Pazartesi

İŞTE BEN

Merhaba, arkadaşlar, azıcık sohbet edelim ne dersiniz. İnternette gezerken rüya yorumlarının hep klasikleşmiş yorumlarını gördüm, açıkçası hiç hoşuma gitmedi. Rüya yorumu böyle yapılmaz dedim kendi kendime, kolları sıvadım. Birde baktım ki blogspot adresim olmuş. Hadi hayırlı olsun deyip başladık işte............
Ben 1971 yılında Eskişehir'de dünyaya gelmişim. Bu arada Eskişehir'li olan varsa bir selam çakalım :) Eskişehir'in enleminden mi yoksa boylamından mı bilemem ama akdeniz bölgesinde yaşamama rağmen hep doğduğum yerin özlemi var içimde hala gidecem, ne zaman kısmetse artık. İşin tuhaf yanı ben üç yaşındayken ayrılmışız ama anlamını veremediğim bir kuvvet beni oraya çekiyor. Bekle beni Eskişehir bir gün mutlaka gelecem heyittttttttt.................. :)


Arkadaşlar bir bakıyorum rüya değilde sanki destan yazanlar var aranızda, o kadar uzun ki kusura bakmayın ama bir tarafınız açık kalmış demek geliyor içimden.... :)
Öyle uzun rüya gördüğünüzde aslında o rüyadan çok bilinç altına attığınız sıkıntılarınızın patlayışıdır. Bu durumun en güzel yorumuda gidip mutfak çeşmesini açmanız ve şöyle demenizdir...( eğer bu gördüklerim hakkımda hayırlıysa beri hayırsızsa bu suyla akıp gitsin )

Bazen blog açılmıyor, yorumlar birikiyor, sizler sabırsızlanıyorsunuz ama yinede beni sabırla bekliyorsunuz, hepinize teşekkür ederim. Sizin sabrınız olmasa ben çoktan bu blogtan bıkmıştım.

O kadar yorum yapıyorum hatta nerdeyse her gün rüya anlatanlar var ama bir tanesi bile yorumun sonucunu yazmıyor. Zamanında meslek lisesindeyken kızlar her tenefüs yanıma uğrar içlerinden mutlaka biri rüyasını anlatırdı. Onlarada böyle ufacık sitemler ederdim. Arkadaşlarımdan bir tanesi şöyle cevap vermişti ama senin yorumların uzun vadede çıkıyor :(.............
Neyse sonuçta çıkıyormuş onu öğrendim, amannnn canım çıkmasa ne olcak ki rüya işte..........

Rüyalar aslında o kadar hafife alınacak simgeler değildir, geçmiş ile gelecek arasında büyük bir köprü meydana getirebilirler. Bu yüzden gerçekten doğru yorumlamak gerekir.Her görülende rüya değildir, önce bunu iyi ayırt etmek gerekir.
Genelde sabaha karşı ve gündüz şekerleme sırasında görülenler haberci rüyalardır. Bunun yanında sıkıntılı veya sürekli uyku bölünerek aynı rüyanın devamıda uyarıcı bir rüya olabilir. Rüyalar yaşadıklarınız ve yaşayacaklarınızla doğru orantılıdır. Önemli olan kendinizi iyi tanımalısınız ve o ince sır çizgisini iyi görmelisiniz.

Okuduğum bir yazıya göre kadınlar renkli, erkekler siyah beyaz rüya görürlermiş. Kim uydurmuş bunu bilemem ama neden bu kısıtlama onu hiç anlayabilmiş değilim. Size ne ya adam renklide görür siyah beyaz da alla alla......... :)

Bilmem duydunuz mu, bu aralar çok konuşulan şey holografik beyin teknikleri, özellikle Ayşe armanın son ropördaşından sonra patlak verdi. Gözler kapalı olarak görebilmek, parmaklarla okuyabilmek ve beyinde ekran açarak, beynimizin %50sini çalıştırmayı başarmak falan.........vs.. Atatürk bile beyninin % 10 nunu çalıştırabilmişken, biz nasıl olacak da % 50 sini çalıştıracağız. Bu arada Atam seni çok seviyor ve özlüyorum rahat uyu yerinde, merak etme kalbi senin sevginle dolu çok insan var. İnsanlar bırakın gözleri kapalı okumayı, gözlerini dört açsalar bile körler etraflarındaki olan bitine sadece seyirciler.....................

Bir gün insanlar maya medeniyetinin kaybettiklerini yeniden bulacak, o günleri görürmüyüm bilemem ama insan beyninin gücüne daima inananlardanım. Rüyalarınız gerçek olsun inşallah hayırlısıyla, sevgiyle kalın..........................